Bursa'daki ilk "Müzik Terapi Sempozyumu" BUÜ'de gerçekleştirildi

Eğitim Fakültesi Uğur Mumcu Salonunda gerçekleşen sempozyumun açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Çepni, UMTED Başkanı, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Öztürk, Üsküdar Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şükrü Torun, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı.

TARİHSEL BİRİKİM, BİLİM İLE BULUŞTURULUYOR

Programın açılış töreninde konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, "Müzikle terapi geleneği güçlü olan bir ülkeyiz. En azından yaygın bir bilgi olarak hepimiz Edirne'deki şifahaneden başlayarak bu alanda birtakım bilgilere sahibiz. Bunu modern zamanların bilimsel bilgisiyle buluşturarak, üniversitemizde şimdi böyle bir işe imza atılıyor. Bunun için gururlu olduğumuzu söylemem gerekiyor. Hocalarımıza müteşekkiriz. Organizasyonun, şekillenmesinde katkısı olan herkese çok teşekkür ediyor,  hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.

BİLGİ KİRLİLİĞİNİN AYIKLANMASI GEREKİYOR

Sempozyum Başkanlığı görevini üstlenen BUÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oktay Alver ise gerçekleştirdiği açılış konuşmasında programın Bursa'da ilk kez yapıldığını vurguladı. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun da; "Burada bir ilki gerçekleştiriyoruz ve bu da Sayın Oktay Alver'in özverisiyle olmuştur. Kendisine bunun için çok teşekkür ediyorum. Başından sonuna kadar bütün organizasyonu üstlenerek götürdü. Müzikle terapi konusunda ön yargılara sebep olabilen bilgi kirliliği var ve bunların ayıklanması gerekiyor" dedi.

"MÜZİK TERAPİSTİ, SAĞLIK HİZMETİ SUNAN EKİBİN BİR PARÇASIDIR"

İlk oturumda kürsüye çıkan UMTED Başkanı ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Öztürk, günümüzde artık insanın sadece 4 sıvıdan ibaret olmadığının bilindiğini vurgulayarak konuşmasına başladı. Hastalık veya sağlık denilen kavramların zaman içerisinde değişime uğradığının altını çizen Prof. Dr. Levent Öztürk; "Müzikle terapi ne geleneksel, ne de alternatiftir. Bu yöntem, bugün tıbbın içerisinde var olan ve faydalanabileceğimiz, 150 ülkede uygulanan bir tıbbi uygulamadır. Tıp doktorları da kendi hasta popülasyonunda bu yöntemin nasıl faydalı olacağının farkında olursa eğer, o zaman hasta yönetiminde müzik terapistini de davet ederek ondan yararlanabilir. Müzik terapisti de bu anlamda hastaya sağlık hizmeti sunan ekibin bir parçasıdır. Hekim, hastası için bu yöntemden nasıl faydalanacağının farkında olursa, sürece onu da dâhil edebilir" şeklinde konuştu.

"KÖKLERİMİZDE YER ALAN ÖGELER, BİLİMİN İÇİNDE YER ALSIN İSTİYORUZ"

İkinci konuşmacı olan ve bu alanda çok sayıda bilimsel çalışması bulunan Prof. Dr. Şükrü Torun da "Müzik Terapi Nedir ve Temel Kavramlar nelerdir?" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Bu alanda yoğun bir çaba sarf ettiklerini aktaran Prof. Dr. Şükrü Torun; "Bundan sonrası için de tıp bilimi içerisinde müzik terapi konusunun çok daha doğru ve faydalı bir şekilde yer alabilmesi adına çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bizim köklerimizde yer alan ögelerin, bilimsel araştırma yöntemleriyle araştırılması, zeminlerinin güçlendirilmesi ve uygulama sayılarının artırılmasını istiyoruz" dedi.

Toplam 4 oturum şeklinde devam eden sempozyum, sunumların ardından soru-cevap bölümü ve teşekkür belgelerinin takdim edilmesiyle sona erdi.