Uyuşturucu çetelerine bir haftada ikinci darbe indirildi. 15 Nisan’da uyuşturucu baronları, dün, yani 17 Nisan’da bu kez çetelerin sokak satıcılarına göz açtırılmadı. Dün Ankara’da düzenlenen operasyonda 600’ün üzerinde torbacı yakalandı. 15 Nisan’da ise uluslararası çapta eşzamanlı yapılan ‘Orkinos-Bulut’ operasyonunda 9’u yurtdışında olmak üzere 234 organize suç örgütü lideri ve üyesi yakalandı. 

Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonu olarak anılan “Narkokapan-Ankara” adlı operasyonun detaylarını İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya paylaştı. ‘Torbacı’ diye tabir edilen sokak satıcılarını hdef alan opersyonun hazırlıklarının 6 ay sürdüğünü kaydeden Yerlikaya, şu bilgileri verdi:

4 bin polis ve İHA 

“Operasyona; 4 bin 768 polisimiz, 40 özel eğitimli dedektör köpeğimiz, 4 İHA ve hava destek unsurlarımız katıldı. Aynı anda 626 farklı adrese baskın düzenlendi. Şu ana dek 574 şahıs gözaltına alındı. Bu kabine dönemimizde düzenlenen operasyonlarda toplam 65 bin 918 şahıs tutuklandı. 200 tondan fazla uyuşturucu madde, 180 milyon adet uyuşturucu hap ele geçirildi. 267 organize suç örgütü çökertildi. 96 uluslararası suç örgütü üyesi ülkemizde yakalandı, 65’i ülkemize iade edildi.” 

110’u suça sürüklenen çocuk 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da uyuşturucu madde ticareti yaptığı yönünde kuvvetli delil bulunan toplam 646 şüpheliden 110’unun suça sürüklenen çocuk statüsünde olduğunu, 80 şüphelinin ise bu dosya haricinde başka suçlardan tutuklandıklarını açıkladı. Suça sürüklenen 110 çocuk, ‘Uyuşturucu baronlarının hedefinde çocuklar mı var’ sorusunu gündeme getirdi. Umanların bu soruya yanıtı şöyle:

Hem biyolojik hem sosyal 

Çocuk ve Ergen Psikiyatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan İnal: “Ergenlik döneminde beyin gelişimi devam ettiği için bu yaş grubundakiler çok daha kolay yönlendirilebiliyor. Suç örgütleri de bunu bildikleri için onları hedef alıyor. Duygusal ya da fiziksel olarak ihmal edilen çocuklar, dış etkilere açık hale geliyor. Özellikle ekonomik zorluk yaşayan bölgelerde, çocuklar için kısa yoldan para kazanmak bir cazibe haline geliyor. Bu çocuklar, adeta bir yem gibi sistemin içine çekiliyor. Gelişim döneminde bağımlılıkla tanışan çocuğun hayat boyu bağımlı kalma riski var.” 

‘Kolay kandırılıyorlar, cezaları az’

Türk-Alman Üniversitesi Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ali Kemal Yıldız: “En önemli etken, çocukların çok daha kolay kandırılabiliyor olması. Bu nedenle maalesef baronlar, çocukları hedef alıyor. Onların zihin dünyasına hitap etmek, yönlendirmek çok daha kolay. Diğer sebep de çocukların ceza sorumluluklarının sınırlı olması. Cezaları daha az oluyor ve genellikle daha az dikkat çekiyorlar. Ama asıl mesele, kolay kandırılmaları. Uyuşturucu baronları doğrudan kendileri sahaya inmiyor. Bu işin riskini almak istemiyorlar. Bunun yerine, çaresiz kalan, işi olmayan, kandırılmaya açık insanları kullanıyorlar. Bu kişilerden bazıları da ne yazık ki çocuklar. Türkiye’nin geldiği sosyo ekonomik tablo da bu durumu besliyor. Aynı zamanda özenti de var. Bu çocuklar kendilerini birer ‘mafya’ zannediyor. Gizli kapaklı işler yapıyor olmak, onlar için bir tür cazibe oluşturuyor. Kendilerini ‘önemli’ hissediyorlar.”