Hürriyetçi Eğitim Sen Samsun 2 No'lu Şube Başkanı İlker İlkin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın proje okullarındaki atamalarda yaşanan liyakatsizlik ve adaletsizliklere sert tepki gösterdi. İlkin, 'Kendinden olmayana yaşam hakkı vermeyen bir bakanlıkla karşı karşıyayız' ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'nitelikli eğitim' sloganıyla hayata geçirdiği proje okullarının, bugün liyakatsizlik ve sendikal kayırmacılığın merkezi haline dönüştüğünü belirten İlkin, 'Bu okullar eğitim camiasındaki iki büyük sendikanın çiftliği haline getirildi. Atamalar ne adalet ne liyakat ölçütüne dayanıyor. Sendikal temsilciler kulis yapıyor, diğer sendikalar üyelerini yerlerinde tutmak için İl Milli Eğitim Müdürlüklerini ziyaret ediyor. Bu durum rezalettir ve kabul edilemezdir' dedi.
Son atama sonuçlarının, idealist öğretmenlerin emeklerini yok sayan bir adalet krizini ortaya koyduğunu ifade eden İlker İlkin, 'Bir öğretmen yüksek lisans mezunu, doktora öğrencisi, üstün başarı belgeli ve Teknofest Kıbrıs finalisti olmasına rağmen proje okuluna atanamıyor. Yerine ise belirsiz kriterlerle başkaları atanıyor. Atamalarda liyakat yerine sadakat, bilgi yerine biat tercih ediliyor' diyerek tepkisini dile getirdi.
İlker İlkin açıklamasında şunları kaydetti:
'Bu atama sürecinde kullanılan kriterler tamamen muğlak ve keyfi. Kimin hangi gerekçeyle atandığı, neden tercih edilmediği hiçbir resmi ölçüte dayandırılmadan, "biz yaptık oldu" mantığıyla yürütülüyor. Bu durum şeffaflık ve hesap verilebilirlikten uzak, kamusal liyakat ilkesine vurulmuş bir darbedir. Proje okullarında görev almak için güçlü gerekçeleri olan öğretmenlerin dışarıda bırakılması, sadece bireysel değil, kurumsal mağduriyetleri de doğurmaktadır.'
Bu keyfi uygulamaların ülkenin geleceğine büyük zarar verdiğini belirten İlkin, 'Adalet, hak, hukuk ve liyakat gibi kavramların içinin boşaltıldığı bu sistemde öğrencilerin nitelikli eğitim hakkı tehdit altındadır. Ülkemizin geleceğine dair umutlarımız sarsılmaktadır' dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerine seslenen İlkin, 'Atamaları tekrar şeffaf bir biçimde yapacağınıza inancımız kalmadı. Bu nedenle böyle bir talepte bulunmayı kendimize hakaret sayıyoruz. Ancak mağdur edilen tüm öğretmenlerimizin hakkını hukuki yollarla sonuna kadar arayacağız. Her fırsatta liyakat söylemini kullanan ancak uygulamada bunu hiçe sayanların maruz kaldıkları haksızlıklarla sınanmalarını diliyoruz' şeklinde konuştu.