Özel'den Bahçeli'ye "3T" çağrısı: "Türkiye'nin önünü açalım"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” buluşmasının ikinci ilçe durağı olan Beylikdüzü’nde açıklamalarda bulundu. Özel, MHP lideri Bahçeli’ye çağrıda bulunarak “Ben, Terörsüz Türkiye’ye ‘evet’ diyorum. Sen de tutuksuz yargılanmaya ve TRT’den canlı yargılanmaya ‘evet’ de yarın başka bir Türkiye başlasın.” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından her hafta çarşamba günleri İstanbul’un bir ilçesinde, belirlenen bir gün de ise Anadolu’nun bir şehrinde “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” sloganı ile başlayan mitingler hız kesmeden devam ediyor. İlki geçtiğimiz hafta kayyum atanan Şişli’de düzenlenen mitingin ikincisi yine kayyum atanan Beylikdüzü’nde gerçekleşti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, burada yaptığı konuşmada, MHP lideri Bahçeli’ye çağrıda bulunarak “Ben, Terörsüz Türkiye’ye ‘evet’ diyorum. Sen de tutuksuz yargılanmaya ve TRT’den canlı yargılanmaya ‘evet’ de yarın başka bir Türkiye başlasın.”  dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’un Beylikdüzü ilçesi Yaşam Vadisi’nde düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde yaptığı konuşmada, “19 Mart darbesine direnenlerle, 19 Mart Çarşamba akşamı başlayıp 26 Mart gününe kadar 7 gün 7 gece Saraçhane’de İstanbul’un iradesine Türkiye’nin yarınlarına sahip çıktık. O gün, İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na ona sahip çıkmak için toplanan milyonlara şöyle seslendik: ‘Millet büyüktür, milletin iradesi her şeyin üzerindedir.’ Buradan o büyük yürüyüşün başladığı yerden bir kez daha sesleniyoruz: ‘Millet büyüktür, millet büyüktür, millet büyüktür'” ifadesini kullandı.

Özel, Beylikdüzü’ne miting yapmaya geldiklerini, ancak gözün görmediği yerde on binlerin, yüz binlerin olduğunu ifade ederek, “Bize toplanmayın dediler, her gün daha çok olduk. Susun dediler, her gün daha yüksek sesle seslendik. Artık bitti dediler ama biz söyledik ki, ‘Biz bitti demeden bitmeyecek’. Ekrem Başkan çıkmadan bitmeyecek. Murat Başkan çıkmadan bitmeyecek. Durmayacağız, sinmeyeceğiz, susmayacağız” diye konuştu.

Özel’in konuşmasından öne çıkan ifadeler şu şekilde:

– Saraçhane’de direnenlere, 81 ilde meydanlara çıkanlara, sokaklara sığmayıp o kentte sel olup akanlara, Maltepe’deki 2,2 milyonluk kalabalığa, 19 Mart darbesine karşı 23 Mart Pazar günü kalkıp sokaklara çıkıp, oy kullanma sandıklarında dayanışma gösteren gelen, seçen, tarihe geçen 15,5 milyon demokrasi kahramanına selam olsun, helal olsun. Her hafta sonu bir büyük ilde Ekrem Başkan’a özgürlük diyeceğiz ve her çarşamba İstanbul’da bir gece mitinginde buluşacağız. Burada miting yapıyoruz sananlara şunu söyleyelim. 19 Mart darbesine karşı biz burada her çarşamba yüz binlerle toplanıp miting yapmıyoruz. Biz burada eylem yapıyoruz ve sonuç alana kadar bu eylemleri sürdüreceğiz. Ne zaman sonuç alacağız? Murat Başkan çıkıp gelince… Ekrem Başkan çıkıp gelince… Ve önümüze erken seçim sandığı gelince o zaman sonuç alacağız.

“Türkiye’nin bütün demokratları otokrata karşı mücadele ediyor”

Özel, Saraçhane’deki eylemlere 16 siyasi partinin genel başkan ve yönetici düzeyinde dayanışma gösterdiğini anımsatarak, “Bugün Beylikdüzü’nde de sadece Cumhuriyet Halk Partililer değil, her partiden olanlar var. Demokratlar, sosyal demokratlar, milliyetçi demokratlar, muhafazakar demokratlar, liberal demokratlar, sosyalist demokratlar, Kürt demokratlar var. Türkiye’nin bütün demokratları otokrata karşı birlikte mücadele ediyorlar, eylem yapıyorlar” dedi.

“Türkiye siyaseti bir tek adama karşı birleşmeyi zorunlu kılıyor”

Özel, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’i ziyaret ettiğini belirterek, Önder için dua ettiklerini ve geçmiş olsun dileklerini ilettiklerini kaydetti. Özel, “Türkiye siyaseti ayrışmayı, kutuplaşmayı değil, bir tek adama karşı birleşmeyi zorunlu kılıyor. Biz hem muhalefetin tüm renklerini hem de son seçimde dahi iktidar partisine oy verseler de bugün İstanbul’un seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanı’na yapılan büyük haksızlığı, atılan iftirayı, alnına sürülmeye çalışılan ama tutmayan o lekeyi, en güçlü tarafı masumiyeti, çalışkanlığı, dürüstlüğü olan Ekrem İmamoğlu’na hep birlikte sahip çıkıyoruz. Burada bulunan AK Partili ve MHP’li dostlara da, burada olamasalar da bu büyük haksızlığa isyan eden herkese yürekten teşekkür ediyoruz. Biz haklıyız ve hep beraber kazanacağız” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:

– Siz meydanlarda oldukça cuntanın dizleri titriyor. Çünkü bu eylem, darbecilere karşı demokratların eylemidir. Ramazanda kul hakkı yiyenlere karşı, muhafazakar demokratların, Türkiye’yi güçsüzleştiren, güçlü bir Türkiye yerine onu dünyada yalnızlaştıranlara karşı milliyetçi demokratların, toplumsal barışı bozanlara karşı Kürt demokratların, adaleti ayaklar altına alanlara, ekonomimizi yerle bir edenlere karşı sosyal demokratların, liberal demokratların, sosyalist demokratların, bu ülkeyi seven herkesin birlikte mücadelesidir bu. Beylikdüzü, o fotoğrafın ilk çekildiği yerdir, bu akşam en güzel görüldüğü yerdir. 19 Mar darbesini hep beraber püskürttük, karşımızda bir cunta var. Buna karşı dimdik ayakta duracağız. O cuntayı dağıtana, Ekrem Başkan’ı alana, seçim sandığını getirene durmayacağız, durmayacağız, durmayacağız. CHP’nin A Planı da B Planı da C Planı da Z Planı da Ekrem İmamoğlu’dur. Madem ki 1 milyon 750 bin Cumhuriyet Halk Partisi üyesinin %95’i sandık başına gitmiş ve iradesini Ekrem İmamoğlu’ndan yana koymuştur, bundan sonra CHP’nin Ekrem Başkan dışında bir seçeneği yoktur, onu alıp getirmek aday etmek ve hep birlikte arkasında durmak üzere, durmamak üzere yola çıkmışızdır. Bu akşam burada Beylikdüzü iki evladına sonuna kadar sahip çıkıyor. Teşekkür ediyoruz. Bu kürsü 6 Mayıs 2019 günü ceketini çıkarıp, kollayını sıvayıp ‘Gençliğimiz var’ diyen Ekrem Başkan’ın mazbata iptaline direndiği kürsüdür.

“Çatalca Müftüsü’nün vebali Erdoğan’ın boynunadır”

Özel, Çatalca Müftüsü’nün hala görevde olduğuna dikkati çekerek, “Her gün Volkan Konak’ın ahı o Maçka’nın yiğit evladının ahı üzerinedir. O Çatalca Müftüsü orada oturduğu her gün vebali Tayyip Erdoğan’ın boynunadır” dedi. Özel, “2019 yılında Ekrem Başkan’ın yol arkadaşı Mehmet Murat Çalık Beylikdüzü’nde görevlendirildi. O günden sonra Ekrem Başkan ile Murat Çalık omuz omuza 5 yıl boyunca muhteşem görev yaptılar. Öyle bir hale getirdiler ki yoksul çocuklar için beslenme çantası projesiyle başladılar tüm Türkiye’ye yaygınlaştı. Murat Başkan 7 kreş açtı, 800 çocuk kreşlerde eğitim görüyor. Bu ilçeye 85 tane park yaptı. Emeğiyle, enerjisiyle, gayretiyle, dürüstlüğüyle Beylikdüzü’ne yaptığı hizmetler herkes tarafından takdir ediyor. Beylikdüzü’nde her iki kişiden birinden fazlasının oyunu alarak seçilen, şimdi çeşitli oyunlarla ilçesinden uzakta Silivri’ye konulan Murat Çalık Başkan’a yürekten bir selam gönderiyoruz” diye konuştu.

“1 lirasını bile ispatlayamadılar”

Özel, Beylikdüzü ile Esenyurt ilçelerindeki belediyecilik anlayışının AK Parti ile CHP’nin hesaplaşacağı yer olduğuna dikkati çekerek, Beylikdüzü’nün iyi belediyeciliğin kalesi olduğunu, Esenyurt’un ise kent suçları müzesi olduğunu ileri sürdü. Özel, “Ekrem Başkan’ı ve arkadaşlarımızı yalanla ve iftirayla tutuklayanlara karşı buradan meydan okumaya geldik. 3 yıl önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 550 terörist var demişlerdi, birini bile tespit edemediler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde son 6 yılda 560 milyar TL yolsuzluk yapılıyor dediler. Son 6 yıllık İBB bütçesi 497 milyar TL. Yani 6 yıl boyunca 80 – 90 bin personele hiç maaş dağıtmasa, hiç asfalt dökmese, hiç metro yapmasa, belediye arabaları hiç yerinden kalkmasa, belediye binalarında hiç ışık yanmasa, sokaklar karanlık dursa 497 milyar TL bütçe var, bunlar 560 milyar TL yolsuzluk var diyorlar. 1 lirasını bile ispatlayamadılar” ifadesini kullandı. Özel, şunları kaydetti:

– Ekrem Başkan görevdeyken 5 yılda 1526 müfettişle tespit yaptılar, 1 kuruş bir şey bulamadılar. Ekrem Başkanımızın babası Hasan İmamoğlu’nun yıllarca çalışıp kurduğu şirkete kayyum atayıp malvarlıklarına el koydular. Neyle suçluyorlar İmamoğlu İnşaat’ı? Balkonu küçültüp, odayı büyütmüş. Kafayı yemiş bunlar, kafayı yemiş. Bir kuruş yolsuzluk bulamayanlar Ekrem Başkan’a iftira atacak, meşe, çınar, ladin adında 3 tane gizli tanık bulmuşlar. Bunların en az olanında 55 tane suç kaydı var. Her türlü rezaletin içine girmiş çıkmış kriminal tiplerden iftiracı yaratmışlar. Aynı şekilde Murat Çalık Başkan’a Uğur Güngör diye bir iftiracıyı kullandılar. Neymiş başkanımız yıllar önce buna 13 tane fazla daireyi belediyeyi vermeye zorlamış. Dosyada kanıt olmadığı için bu kişiyi kimse ciddiye almamış, Akın Gürlek İstanbul’a gelince aramış, taramış bu sahtekarı getirmiş Murat Başkan’a karşı da bu kumpası kurmuş.

“Türkiye’nin bütün demokratları birlikte mücadele ediyoruz”

– Bakın sağcısı, solcusu, milliyetçisi, muhafazakarı, Alevisi, Sünnisi birlikteyiz. Biz Ümit Özdağ’ın da özgürlüğünü savunuyoruz, biz Selahattin Demirtaş’ın da özgürlüğünü savunuyoruz. Biz Ekrem İmamoğlu’nun da özgürlüğünü savunuyoruz. Biz Türkiye’nin bütün demokratları, karşımızdaki kötülüğe karşı birlikte mücadele ediyoruz. Meydanda her siyasi görüş var. Meydanda her takımın taraftarı var. Meydanda her inançtan insan var. Ama bu meydanda kötü insan yok, namussuz yok, hırsız yok, iyi insanlar var.

Bu iktidar, ‘Emekliye para ver’ diyoruz, ‘para yok diyor.’ Asgari ücret 30 bin lira olsun diyoruz, ‘kasa boş diyor.’ ‘Ürünü donan çiftçinin zararını karşıla’ diyoruz, ‘vermeyiz’ diyor, ama Ekrem Başkan aday olmasın diye kumpası kurduğu günden beri bu paraların kaç mislini harcıyor. Emekli maaşının asgari ücrete eşitlenmesi için 100 milyar liraya ihtiyaç var. 100 milyarı bulamayanlar Ekrem Başkanı içeri attığından itibaren 19 katını harcadılar. Her bir vatandaşımıza sesleniyorum: bu kadar hukuksuzluğa, bu kadar zulme, bu kadar yoksulluğa katlanmaya mecbur muyuz?

“Darbenin karargahı Beştepe’deki saraydır”

– Tayyip Bey yıllar önce geldi, seçildi, yıllarca yönetti ama kaybedeceğini anlayınca darbeye teşebbüs etti. Her darbenin başında bir cunta vardır. Her darbenin bir karargahı vardır. 19 Mart darbesinin karargahı Beştepe’deki saraydır. Her darbenin silahı vardır. Bu darbenin silahı, yandaş yargısıdır. Talimatlı hakimleri, savcılarıdır. O silahların mühimmatı vardır. Bu darbenin mühimatı, yalan ve iftiradır. Bugünkü tahliyeler sonucunda halen 57 arkadaşımız cezaevindedir. İstanbul’da 35, Bursa’da 12, İzmir’de 6, Edirne’de 3, Ankara’da 1 arkadaşımız halen cezaevlerindedir. İçeride terörist yok. İçeride herbiri bir birinden kıymetli, çoğu üniversite öğrencisi, suçsuz günahsız bu ülkenin yarınları var. Biz o gençlerin arkasında duruyoruz. O gençleri hapishanede tutamazsınız.

“Onların elinde balta yok ama Milli Eğitim Bakanlığının başında bir kazma var”

– Bir kin uğruna bu gençlerin eğitimleri aksatılıyor. YÖK, üniversitelere işlem yapılması için yazı yazıyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin denen tekinsiz düşüncelerin sahibi kişi gençler için ‘eli baltalı’ diyor. Ben elinde balta taşıyan bir genç görmedim, ama bu ülenin başında Milli Eğitim Bakanı olarak kifayetsiz, yeteneksiz ve kötü niyetli birini görüyorum. İnsanda biraz utanma olur. Eli kalem tutan pırıl pırıl, Türkiye’nin en başarılı evlatlarını içeri atacaksın, sonra onlara ‘ellerinde balta var’ diyeceksin. Onların elinde balta yok ama Milli Eğitim Bakanlığının başında bir kazma var.

– Şimdi de utanmadan sıkılmadan Türkiye’nin en köklü liselerine saldırmak istiyor. Türkiye’nin geleneği en kuvvetli, geçmişinde Türkiye’ye önemli katkılar sunan mezunların olduğu, en liyakatli öğretmenlerin bir altın kuşak yetiştirdiği geleneği olan okullara saldırarak, oradaki 6 binin üzerinde çağdaş, iyi yetişmiş, iyi öğrenciler yetiştiren, liyakatli öğretmenleri alıp, yandaş, liyakat yerine iktidara sadakat göstermesini bekledikleri öğretmenleri getiriyorlar. Lisedeki pırıl pırıl öğretmenlerimizin arkasındayız. Lisede direnen gençlerin arkasındayız. Onlarla dayanışan mezunları selamlıyoruz. Bu gençler AK Parti iktidarına gözlerini açtılar. Onlara nitelikli eğitim sunmadınız. Onlara refah sunmadınız. Onlara özgür bir gelecek, umutlu yarınlar sunmadınız. Onlara baskı, geçim sıkıntısı, işsizlik, gelecek kaygısı dışında bir şey sunmadınız. Şimdi onların öğretmenlerini, özgürlüklerini ve yarınlarını tehdit ediyorsunuz. Gençlere demir parmaklıklar, adli kontroller getirmeye çalışıyorsunuz. Bu ülke, gençlerini de seçilmişlerini de bu saray düzenine teslim etmeyecek, teslim olmayacak.

“3 T’ye var mısın Sayın Bahçeli”

– Sayın Devlet Bahçeli bir açıklama yaptı, ‘İmamoğlu suçsuzsa beraat etsin, suçluysa ceza alsın’ dedi. Bugün Ekrem Başkan da bir değerlendirme yaptı, ‘Bu açıklamayı önemsiyorum’ dedi. Ben de Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı olarak açıklamayı önemsiyorum ve ekliyorum: Gizli tanık ifadeleriyle kimse tutuklanamaz. ‘Hodri meydan’ diyoruz. Hepimizi tek tek yargılayın. Hiçbir korkumuz yok. Şimdi Devlet Bahçeli’ye Beylikdüzü’nden hep birlikte sesleniyoruz. Bir sessizlik yapalım. Sayın Bahçeli’ye tarihi bir çağrıda bulunuyorum, var mısınız? 3T’ye var mısın Sayın Bahçeli, 3 T’ye? Diyorsun ya ‘Özgür Özel cevap versin. CHP, Terörsüz Türkiye’ye ne diyor?’ Açıkça söylüyorum: Terörsüz Türkiye’ye ben varım. Gel, sen de varsan 3T’de buluşalım, Türkiye’nin önünü açalım. Terörsüz Türkiye’ye evet. Tutuksuz yargılamaya evet. TRT’den canlı yayına evet. Var mısın? Sayın Bahçeli, ben cesaretimi senin ittifak ortağın gibi ordudan almıyorum. O, orduya güveniyor. Ben gücümü Amerika’dan, İsrail’den almıyorum. Ben Trump’a da Netanyahu’ya da karşı çıkabiliyorum. Filistin’in arkasında durabiliyorum.

– Sayın Bahçeli biz Cumhuriyet Halk Partililer gücümüzü haklılığımızdan, cesaretimizi yol arkadaşlarına duyduğumuz güvenden ve onların temiz, çalışkan ve dürüst insanlar olduğuna kendi namusumuz kadar kefil olabilmemizden alıyoruz. O yüzden senin ittifak ortağının, cunta başı Tayyip Erdoğan’ın görevlendirdiği savcının ve savcıların bütün iftiralarını TRT’den sor. Cevabını Ekrem Başkan alınlarının ortasına yapıştıracak canlı yayında. Sayın Bahçeli, demiştin ki, ‘Özgür Özel terörsüz Türkiye’ye ne diyor?’ Ben terörsüz Türkiye’ye ‘evet’ diyorum. Sen de tutuksuz yargılanmaya, TRT’den canlı yayına ‘evet’ de yarın başka bir Türkiye başlasın.

“Otokrasiye heves edenler kaybedecek”

– Ümit Özdağ da serbest kalmalıdır. Tayyip Erdoğan’a ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ dediği için sekiz yıldır Edirne’de tutulan Selahattin Demirtaş da serbest kalmalıdır. Bu meydanda sadece Cumhuriyet Halk Partililer yok. Türkiye’nin bütün renkleri var. Gökkuşağı gibi. Yan yana, aynı anda, aynı doğruyu savunuyorlar. Genel başkanları farklı, umutları, ümitleri farklı. Ama Türkiye’de ne olacaksa demokrasi içinde olmasının, serbest yarışla olmasının, kazananın iktidar olup kaybedenin muhalefette sırasını beklemesinin, güçlü parlamentonun, güçlü parlamenter sistemin gelmesini istiyorlar. Bunun için mücadele ediyorlar. Bir daha bir tek adam, bir padişah istemiyorlar. Demokrasi istiyorlar, kalkınma istiyorlar, demokratik, lâik, güçlü bir hukuk devleti istiyorlar. Bunun için hep birlikte mücadele ediyoruz. Bizi bir daha kimse bölemesin, ayıramazın diye, tüm siyasi partilerin mensupları, liderleri, kadroları, omuz omuza demokrasiyi savunuyoruz. Demokrasi kazanacak, Türkiye’nin iyiliğini isteyenler kazanacak, tek adamlığa heves edenler, diktaya heves edenler, otokrasiye heves edenler kaybedecek. Yaşasın özgür Türkiye, yaşasın tam bağımsız Türkiye. Yaşasın Cumhuriyet.

“Sizlerin desteğiyle kısa sürede hedefine ulaşacak”

– Maalesef Türkiye’deki tek adam rejimi parlamentonun güvensizlik oyunu vermesine ve göreve gelen iktidarı geri çağırmasına olanak vermiyor. Tayyip Erdoğan’a ‘Artık yeter’ diyeceğimiz, ‘Ekrem İmamoğlu’na özgürlük’ diyeceğimiz, ‘Adayımı yanımda, sandığımı önümde istiyorum’ diyeceğimiz bir imza kampanyası başlattık. Cumartesi akşamüstü itibarıyla 10 milyon imzaya ulaştık. Ancak 10 milyon imza bütün dünyada çok büyükken, bizim hedefimiz bunun çok ilerisinde. Tayyip Erdoğan’ın son seçimlerde aldığı oyun bir fazlasını toplayarak, hatta Türkiye’deki seçmenlerin yarısından bir fazlasına ulaşarak, en az 28 milyon ve üzerinde bir imzayı toplayarak, hem Türkiye’ye hem dünyaya Recep Tayyip Erdoğan’ın meşruiyetinin kalmadığını, tek çarenin seçim sandığı olduğunu, bunun için hapishanedeki tüm siyasi tutsakların serbest kalması gerektiğini, adayımızı yanımızda, sandığı önümüzde istediğimizi ilan edeceğiz.

– Buradan bütün Türkiye’ye sesleniyorum. chp.org.tr adresinde ya da imza kampanyasına yönelik adreslerde ya da daha önce ilan ettiğimiz telefon numaraları aranarak talep edildiğinde, size imza toplayabileceğiniz boş sayfalar verilecek. Bize getireceğiniz her sayfa 25 imza, bize getireceğiniz her dört sayfa 100 imza olacak ve bu büyük kampanya sizlerin desteğiyle çok kısa sürede hedefine ulaşacak. Bu tek adama güvensizlik oyu için imza toplama seferberliğine var mıyız? Ekrem Başkan’a özgürlük getirecek bu imzaları atmaya var mıyız? Tüm siyasi tutukluları serbest bırakacak, seçim sandığını getirecek imza kampanyasına var mıyız?

“Genel tüketim boykotu yapmıyoruz”

– Boykotyap.org sitesi boykot sitemiz. Bir genel tüketim boykotu yapmıyoruz. Esnafa zarar verecek hiçbir şey yapmıyoruz. Milletin ekonomisini hedef almıyoruz. Aksine aynı parayı, boykotu hak edene değil, size saygı gösterene kazandırıyoruz. Bu meydanı görmeyeni, Ekrem Başkan’a yapılan zulmü görmeyeni başımızın üstünden alıp yerin dibine sokuyoruz. Sizden ricamız; eğer bir malı esnaf da büyük market de satıyorsa, esnafı tercih edin. Sizden ricamız; aynı ürünü satan küçük esnafa mutlaka sahip çıkın. ‘Parayı harcamayın’ demiyoruz ama ‘Parayı, boykotu hak edene değil, sizin yanınızda durana kazandırın’ diyoruz.”

(Sözcü)