Antalya, turizmdeki gücünü artırmak amacıyla havalimanı kapasitesini genişletiyor. Yeni terminal binasıyla yolcu kapasitesinin önemli ölçüde artırılması hedefleniyor.
A Haber muhabiri Ata Gündüz Kurşun'un konuğu olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu yeni terminal binası projenin detaylarını aktardı.
İşte Uraloğlu'nun açıklamalarında öne çıkanlar:
"YOLCU KAPASİTESİ 82 MİLYONA ÇIKTI"
Türkiye havacılık noktasında çok iyi bir seviyeye geldi. Ama biz bunu asla yeterli görmüyoruz ve daha iyisini yapmak için gayret ediyoruz. 2002 yılında 26 tane aktif havalimanı vardı bugün 58 havalimanına ulaştık. Şu anda yapımı devam eden 2 havalimanı daha var. Yozgat ile Bayburt-Gümüşhane havaalanlarında çalışmalar devam ediyor.
2002 yılında 34 milyon yolcuya hizmet verirken bugün geçen sene için Antalya Havalimanı 39,2 milyon yolcu oldu. Sabiha Gökçen tek başına 40 milyonu geçti. İstanbul Havalimanı 80 milyon yolcuyu geçti. Toplamda da 230 milyon yolcuya hizmet verdik.
Dolasıyla geleceği öngörerek yatırımlar yapıyoruz. Antalya'da mevcut kapasitemiz 35 milyon kapasiteliydi. Bunun yetmeyeceğini 3-4 sene öncesinden öngördük ve bir ihale yaparak bunların yapılmasını sağladık. 35 milyon olan yolcuk kapasitesini 82 milyona çıkardık. Bundan sonra Antalya'nın 50 yılını konuşmayacağız.
UÇAK PARK ALANLARI YÜKSELTİLDİ
Elbette bir terminal kapasitesi değil Uçak park alanlarını 108'den 176'ya çıkardık. Taksi ve apron yolu gibi onarımlar yaptık. Köprüleri 20'den 34'e çıkardık. Bunların hepsini çok daha modern halde yaptık.
ARTIK BİR KAPASİTE PROBLEMİ KALMADI
Yolcularımızın havaalanında her türlü ihtiyacını karşılayabilecek mekanları da tesis ettik. Bunların hepsini bölge mimarisini dikkate alarak yaptık. Turizm noktasında ülkemizin en önemli yerlerinden bir tanesi olan Antalya'da artık insanların keyifli geçirdikleri bir süreç ortaya çıkardık ve yolcularımız bunları anlatacak. Antalya'da artık bir kapasite programı kalmadı.
Antalya'da yolcu kapasitesi 82 milyona ulaştı. 50 yıl boyunca böyle bir sıkıntı olmayacak. Yani öyle gözüküyor. Buradaki süreç çok hızlı gelişti. Öngördüğümüzün ötesinde geliştik. Zaten onu biz sayılarla ölçeriz. Varsa da tekrar hani ilave yapıları da elbette yapmamız söz konusu olur ama hani şu an için biz yeterli kapasiteye ulaştığımızı Antalya için düşünüyorum işin açıkçası. Zaten burası Avrupa'da da, dünyada da önemli havalimanlarından bir tanesi. Bakın 39 milyon, bu sene 40 milyonu geçeceğimizi düşünüyoruz. Ya Türkiye nüfusunun yarısı kadarı buradan seyahat etmiş olacak. Ya böyle bir kapasiteden bahsediyoruz.
Reklam
Reklam
Türkiye 4 saatlik uçuşla 67 ülkeye ulaşabilen bir konumda. Tam bir merkezi konumda. Burada 1,5 milyar insan yaşıyor. Ve bunların gayrisafi hasılası 51 trilyon dolar yıllık ticaret hacmi ise 25 trilyon dolar. Ekonomiye de çok ciddi katkı var. Kesinlikle. Kesinlikle. Yani Antalya'nın turizmi de gelişecektir ve hani ülkemize katkı sağlayacaktır. Tabii insanlar bir taraftan havalimanına geldi. Tamam gidecekleri yerlere de transferlere gerekiyor. Mesela buradan Alanya'ya gidecek oldukları zaman turizm sezonunda 3 saat 4 saat alan bir vakit var. Şimdi Antalya-Alanya otoyoluna da başladık. 120 KM. Mesela bir saate varmadan artık Antalya'ya kadar gitme imkanınız olacak. Yine batı tarafına Kemer'e gidelim derseniz şehir içerisinde takıldığınız dört tane kavşak var. O 4 tane kavşağın Köprülü Kavşak inşaatlarına başladık. Yine orada da ciddi bir zaman tasarrufu elde etmiş olacağız. Yani modlar arası taşımacılığı ulaşımı da bu anlamda bir sağlayacak.
Sadece havalimanının merkezini düşünmüyoruz. Çevre bağlantıları da düşünüyoruz diyorsun. Yani bölünmüş yollarla beraber özellikle hani Toroslara doğru ama Antalya'nın turizmi daha çok Doğu-Batı ekseninde olduğu için onları zaten bölünmüş yollarla bitirdik. Şimdi artık alternatif yollar ve Köprülü Kavşakları, işte vatandaşın battı çıktı dediği ya da üst geçit dediği kavşakları da bir taraftan yapmaya devam ediyoruz.
HAVALİMANLARINDA HANGİ ÇALIŞMALAR VAR?
Aktif 58 tane havalimanımız var. Bayburt Gümüşhane ve Yozgat'ı da inşallah önümüzdeki sene bitirmiş olacağız. Tabii şöyle sıralayacak olursak hani bizim İzmir'deki havalimanımız yine aktif havalimanlarımızdan bir tanesi yine Alanya bu anlamda aktif baktığımız zaman Ankara zaten hani önemli merkezlerimizden bir tanesi üçüncü pistimizi bitirdik. Yine yeni kuleyi bitirdik. Bu ay içerisinde yine Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın katılımıyla orayı da hizmete almış olacağız ve Ankara'yı dış hatlarda daha etkin hale getirmiş olacağız. Bir de mevcut pistleri de iki tane pistte artık zorunlu bakımlar geldi. 3'üncü pisti açtığımızda önce birini sonra diğerinin de onarımlarını yapmış olacağız. Yani bunlar insan gibi hani ne diyelim? Yaşlandıkça birazcık daha bakıma ihtiyaçları duyuyor. Onarıma ihtiyaçları duyuyor. Yani yaşayan varlıklar gibidir. El atılması gerekiyor. Yani bu anlamda da biz doğru zamanlamayla öngörülerimizi yapıyoruz ve gerekli müdahaleyi yapıyoruz. Gerek yenisini yapma, gerek onarma, gerek yenileme gibi.
"193 ICAO ÜYESİNİN TAMAMIYLA HAVA ULAŞIM ANLAŞMASI İMZALAMAYI HEDEFLİYORUZ"
"Dünyada ulaşamadığımız hiçbir nokta kalmayacak" hedefiyle hareket ederek, Türkiye'yi dünyanın en geniş uçuş ağına sahip ülkelerinden biri haline getirdiklerini de söyleyen Uraloğlu, "Şu anda mevcut durumda, 175 olan Hava Ulaşım Anlaşması sayımızla bu alanda dünyada en çok hava ulaşım anlaşması bulunan ülkelerin başında gelmekteyiz. Önümüzdeki 10 yılda bu ülkelerle de temas ederek 193 ICAO üyesinin tamamıyla hava ulaşım anlaşması imzalamayı hedefliyoruz." açıklamasında bulundu.
Bakan Uraloğlu, yine 10 yıl içinde havayolu işletmelerindeki uçak sayısını 729'dan bin 458'e çıkarmayı planladıklarını ve havayollarındaki pilot sayısını ise 12 bin 313'ten 24 bin 626'ya yükseltmeyi hedeflediklerini de belirtti. Uraloğlu, "Hava Trafik Kontrolörleri sayımız da şu anda 2 bin 100 civarında olup, bu sayıyı da yaklaşık 4 bin 200'e çıkarmayı amaçlıyoruz." şeklinde konuştu.
DEVLETİN KASASINDAN TEK KURUŞ ÇIKMADI
Yaklaşık 927 milyon Euroluk yatırım gerektiren bu projeyi, devletin kasasından tek kuruş çıkmadan gerçekleştirdiklerini belirten Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Üstelik herhangi bir yolcu garantisi koymadan hayata geçirdiğimiz bu projemizle yüklenici firmalardan 25 yıl işletme süresi karşılığında KDV dahil 8,5 milyar Euro kira geliri elde edeceğiz. Yatırımcı şirket, kira bedelinin yüzde 25'i olan 2 milyar 138 milyon Euro'yu KDV dahil peşin ödedi ve bu bedel daha çalışmalar bitmeden 28 Mart 2022 tarihinde devletimizin kasasına girdi. Kamu -Özel iş birliği ile hayata geçen bu projemiz, kamu kaynaklarını etkin kullanmanın ve özel sektör iş birliğiyle büyük eserler ortaya koymanın en güzel örneklerinden biridir."
YÜKSEK HIZLI TREN ÇALIŞMALARI NE DURUMDA?
Yüksek hızlı tren çalışmaları bizim 2 bin 251 kilometrelik bir yüksek hızlı tren ağına sahibiz. Yani Sivas'tan alın, Karaman'dan alın, Eskişehir'e İstanbul'a kadar giden hattımız var. Bu Avrupa'da 6. dünyada 8. yüksek hızlı tren işletmecisiyiz. Neler devam ediyor? Ankara İzmir devam ediyor. Bilecik Bursa devam ediyor. Mersin, Adana, Osmaniye, Gaziantep devam ediyor. Yerköy, Kayseri devam ediyor ve yine bizim için çok kıymetli olan Halkalı Kapıkule devam ediyor. Bunlar devam edenler.
Bir taraftan yine Kırıkkale Çorum ihalesini yeni yaptık ve orada başladık. O da devam ediyor. Dolayısıyla biz 2028'e kadar 13.919 km olan toplam demiryolu ağımızı 17.500 kilometreye ulaştırmış olacağız. Hızlı tren ağımızı da yaklaşık 5 bin kilometrelere ulaştırmış olacağız. Tabii hedefimiz orada 8000 km. Ama Türkiye genelindeki nihai hedefimiz de 28.500 km'ye demiryolu ağımızı ulaştırmak.
"HATLARI TAMAMEN ELDE GEÇİRDİK"
Bakın bizim 2002 yılında yaklaşık 11.000 km demiryolu hattımız vardı. Neredeyse tamamını elden geçirdik. Yüzde 70-80 oranında sinyalli ve elektrikli hale getirdik. Yenilemiş olduk onu. Hani demir ağlarlar ördük yurdu dört baştan dediğimiz öyle bir kalmıştı. Cumhuriyetin ilk yıllarında bir şeyler yapmıştık. Şimdi artık hani onun çok çok ötesine geçerek hani biz dediğim gibi yüksek hızlı tren işletmecisi haline getirdik ülkemizi ve İnşallah 28 bin 500 kilometrelere çıkararak yani uluslararası geçiş koridorlarında olan Doğu Batı aksındaki orta koridor, Kuzey Güney aksındaki Kalkınma Yolu Koridoru baktığımız zaman bunları çok aktif kullanabilecek ülkemizde imkanları oluşturma gayreti içerisindeyiz. 3 yıl içerisinde çok net bir şekilde bunun önemli bir bölümünün tekamül ettiğini görmüş olacağız.
Tabii şimdi hani biz bir taraftan belki hatırlarsınız yolda siyah hortumlar vardı. Geçen araçları sayıyorduk. Şimdi asfaltın içerisinde sensörlerle sayıyoruz. Yani 2002'den bu tarafa seyahat kilometrelerimiz 3 kattan fazla arttı. Tabii buradaki gerçekten ölüm oranları azalttık. Trafik kazalarını azalttık ve vatandaşımızın daha güvenli ve konforlu ve zamanında seyahat etmesini sağladık.
"BU DEV ESERLER VE SİMGE YAPILAR İLE ASLINDA TÜRKİYE'Yİ ÇOK KIYMETLİ BİR MARKAYA DÖNÜŞTÜRÜYORUZ"
Tüm projelerde olduğu gibi havalimanı projelerini de hem hizmet odaklı hem de mimari estetikleriyle eşsiz yapılar olarak inşa ettiklerini söyleyen Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Bu dev eserler ve simge yapılar ile aslında Türkiye'yi çok kıymetli bir markaya dönüştürüyoruz. Tüm havalimanlarımız estetik ve özgün mimarileri ile Türkiye'yi ilk kez gören yabancı ziyaretçiler üzerinde son derece olumlu etkiler bırakıyor. Örneğin Rize-Artvin Havalimanını bölgenin kültürel öğelerinden izler taşıyan yöresel mimarinin yansıtıldığı terminal binası ve çay bardağı formundan esinlenilen kulesiyle inşa ettik. Aynı şekilde son açılan yeni havalimanımız Çukurova Havalimanı da narenciyesinden esinlenen turuncu rengi ve bölgenin simgesi pamuk motifleri ile Çukurova Bölgesinin yöresel kültürünü yansıtan mimari dokunuşlarla muhteşem bir eser oldu. Ülkemizi uluslararası bir havacılık merkezine dönüştüren İstanbul Havalimanımız da modern mimarisi ve İstanbul'un simgelerinden biri olan lale formuyla her görenin hayran kaldığı bir havalimanı oldu."