Eşinin gözaltına alınmasının şaşkınlığını yaşayan Dilek İmamoğlu, “Milletin iradesi ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Adil ve demokratik bir Türkiye umudu yok edilmek isteniyor” diyor.
Sözcü’den İpek Özbey’in haberine göre;Çarşamba günü evinden bir şafak operasyonuyla gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’nu aradım. Bu olanları bekliyor muydu, çocuklar nasıl, ne yapılmaya çalışılıyor, konuştuk.
– Nasıl hissediyorsunuz?
Haksız ve adaletsiz uygulamalarla, sindirme ve itibarsızlaştırma amacıyla yapılan baskınlarla karşı karşıyayız. Hukuk sisteminin getirildiği nokta, demokrasinin ayaklar altına alınması, toplumda yaratılmak istenen güvensizlik… Hem eşim, ailem hem de bu ülkede yetişen tüm çocuklar, geleceğin umudu gençler, kadınlar, erkekler, tüm vatandaşlarımız adına çok şaşkınım ve çok üzgünüm. Akıl dışı uygulamalara şahit oluyoruz. Milletin iradesi ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. İnsanların geleceği çalınıyor. Eşitliğin ve adaletin teminatı sistemler, Cumhuriyetimizin değerleri yerle bir edilmeye; insanlar güvensizliğe ve belirsizliğe mahkûm edilmeye çalışılıyor. Daha mutlu, huzurlu, adil ve demokratik bir Türkiye umudu yok edilmek isteniyor.
UMUDUMUZU KAYBETMİYORUZ
– Peki başarılıyor mu?
Hayır, biz umudumuzu kaybetmiyoruz. Çünkü Türkiye’nin dört bir yanında insanlar iradesine ve ülkesine sahip çıkıyor. Dün (önceki gün) binlerce vatandaşımızla Saraçhane’de bir aradaydık. Hep birlikte, tek bir ağızdan “Kurtuluş yok tek başına” dedik. Milletimizin yapılan haksızlıklara gösterdiği tepki ailemize, bana büyük güç veriyor. Milletimizin hakkın, hukukun, adaletin, vicdanın yanında duracağından hiçbir zaman, en ufak bir şüphem olmadı. Onların gösterdiği dayanışma, ailemize ve bana büyük güç veriyor.
– Bekliyor muydunuz? Güçlü duruyorsunuz, otobüste de dikkat çekici bir konuşma yaptınız…
Ne yazık ki artık “Böyle bir şey olmaz” diyebileceğimiz bir noktada değiliz. Hukuksuzluk, keyfi kararlar ve adaletsizlik hayatımızın bir parçası haline getirilmeye çalışılıyor. Bunu hepimiz görüyoruz. Son haftalarda belli mecralardan yürütülen karalama kampanyaları, dolaşıma sokulan yalan haberler bazı adımların atılacağının sinyallerini veriyordu.
NORMALEŞTİRMEYECEĞİZ
Ama biz, bu adaletsizlikleri kabullenmeyecek ve normalleştirmeyeceğiz. Adaleti, hukuku ve demokrasiyi savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu ülke hepimizin. Cumhuriyetimize, demokrasiye, hukuka tüm inancımızla sahip çıkacağız. Asla yılmayacağız. Bu günler geçecek. Biz millet olarak, daha da güçlenerek ve birbirimize daha da kenetlenerek bu zorlu süreçten çıkacağız. Birlik ruhuyla, bu ülkenin hak ettiği huzuru ve güven ortamını hep birlikte yeniden inşa edeceğiz. Çocuklar, gençler, kadınlar, tüm vatandaşlarımız için… Benim en ufak bir şüphem yok.
ÇOCUKLARIMIZ GÜÇLÜLER
– Çocuklarınız nasıl?
Çocuklarımız güçlüler… Onlar da ülkesinin meselelerini dert edinen, bilinçli ve duyarlı bireyler. Bu süreçte gösterdikleri olgun duruştan dolayı da onlarla büyük bir gurur duyuyorum.
– Gençlerin tepkisi çok büyük, onları nasıl izliyorsunuz?
Gençlerimiz geleceğe sahip çıkıyor. Ülkesinin geleceği için endişelenen, haksızlıklara karşı sesini yükselten, adalet ve eşitlik talep eden, sorgulayan, eleştiren, dik duruş sergileyen gençler… Hepsiyle gurur duyuyorum. Onların kararlılığı, adaletsizlikler karşısındaki cesaretleri, hepimize umut veriyor. Bugün seslerini yükselten gençler, yarının Türkiye’sini inşa edecekler. Ve ben de onlara güveniyoruz.