Sürekli skandallarla ve kurumunun harcamalarıyla gündeme gelen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş nikahsız birliktelikleri hedef aldı. "Reddediyoruz" dedi, dertlerinin "gençlerin, çocukların yaşı geldiğinde meşru bir şekilde nikahlanması" olduğunu savundu.
Haber Merkezi
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Aile toplumun bel kemiği. Aile sağlam olursa toplum sağlam olur, millet sağlam olur, insanlık sağlam olur" dedi.
Kadın Aile ve Gençlik Merkezi (KAGEM) Türk Diyanet Vakfı Konferans Salonu'nda "İki İnsan Bir Hayat: Evlilik Okulu" isimli bir seminer düzenledi. Seminerin açılışında Kuran okundu.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da açılışta konuşma yaptı. Erbaş "evlilik müessesinin toplumun inşası noktasında büyük öneme sahip olduğunu" söyledi. "Aile toplumun bel kemiği. Aile sağlam olursa toplum sağlam olur, millet sağlam olur, insanlık sağlam olur" ifadesini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki KAGEM'in ülke genelinde teşkilatlar kurduğunu anlatan Erbaş, "aile ve gençliğin güçlenmesini amaçlayan çalışmalar yaptıklarını" söyledi.
'Çocuklarımızı, gençlerimizi yaşları geldiğinde evlendirme gayreti içerisindeyiz'
KAGEM ile tüm illerde kadın, aile ve gençlik kolları oluşturduklarını dile getiren Erbaş, "2018 yılında Mevlid-i Nebi Haftası kutlamalarına başladığımızda dedik ki 'Bu yıl Peygamberimiz ve aile konusunu seçiyoruz.' Sadece bir hafta değil aylarca bu konuyla ilgili farkındalık oluşturacak etkinlikler yaptık" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 2025'in "Aile Yılı" ilan edildiğini anımsatan Erbaş, şöyle devam etti:
"Artık aile başına düşen çocuk sayısı çok düştü ve hızlı düşüyor. Şu anda nüfusu geriye gitmeye başlayan ülke haline geldik. Acil tedbirler almamız lazım, çırpınışımızın sebebi bu. Dolayısıyla, bu eğitimin önemi çok fazla. Hutbelerimizde aile konusunu sık sık işliyoruz. Çocuklarımızın, gençlerimizin, yaşları geldiğinde imkanlar oluşturup evlenmelerini sağlama noktasında gayret içerisindeyiz.
Nikah, efendimizin en önemli sünnetlerinden bir tanesidir. 'Nikah, benim sünnetimdir, kim nikahtan uzak olursa benden değildir' buyurmuş. Derdimiz, gençlerimiz nikahlansınlar, meşru bir şekilde."
Erbaş, "Müslüman bir toplum" olarak "nikahsız birliktelik" ifadesini reddettiklerini belirterek, tarafların evlilikleri kolaylaştırmaları gerektiğini söyledi.
Laiklik, kadınlar, LGBT'ler en çok hedef aldıkları
AKP iktidarında büyük güç kazanan Diyanet, sadece kendi alanı olan "ibadet" işlerini değil eğitim, sağlık, bilim ve kültür gibi tüm alanları yönetir hale geldi. Özellikle Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokollerle bu alanlardaki gerici adımları koordine eden bir kurum oldu.
Erbaş'ın başındaki Diyanet gerici uygulamaları ve laikliği, kadınları, LGBT'leri ve küçük çocukları hedef almasıyla biliniyor. "Boş alan bırakmamamız lazım" sözleri yankı uyandıran Erbaş, "LGBTİ sapkınlıktır", "Kadının canı emanettir", "İnançsızlar kötüdür", "Ezan okunduğunda gençler okuldaysa bu doğru değil, camiye gelsinler" açıklamalarıyla tepki çekmişti. Diyanet'in yayımladığı kitaplarda da "9 yaşındaki kız çocuklarının evlendirilebileceği" yazıyor.
Sürekli katlanan harcamalar, tehlike olarak görülen sekülerleşme
Diyanet'in her cuma yayınladığı hutbelerde de sık sık gerici açıklamalara yer verilirken, Cumhurbaşkanının aldığı kararlar uygun sözlerle kılıfına uygun haline getiriliyor ve Erdoğan’ın siyasi manevraları meşrulaştırılıyor.
Cumhuriyet ve laiklik karşıtı sözlerle hatırladığımız Erbaş'ın başkanlığını yaptığı Diyanet'in 024-2028 Stratejik Planı'nda da sekülerleşme bir "tehlike" olarak nitelendirilmişti.
Atandığı günden bu yana tepki çeken çok sayıda fetva veren Erbaş'ın etrafında zenginleşen kalabalık da dikkat çekiyor. Bu kalabalık Diyanet'in sürekli artan ve diğer bakanlıkları aşan harcamalarıyla beraber gündem oluyor.
