Kadın Doğum Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rana Karayalçın, miyom hastalığında laparoskopik cerrahi işlemin önemine dikkati çekerek, "Miyom tedavisinde laparoskopik cerrahiyi tercih ediyoruz. Çünkü laparoskopik cerrahide hem hastanedeki kalış süresi kısalıyor, hem de enfeksiyon ve kanama oranı düşüyor" dedi.
- 13 Nis 2025 - 08:20
- 13 Nis 2025 - 08:20
69
Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Doğum Hastalıkları ve Doğum
Uzmanı Rana Karayalçın, kadınlarda sıkça görülen miyom hastalığı
ve tedavisine ilişkin açıklamalarda bulundu. Karayalçın, adet
kanamalarının artmasına ve kansızlığa neden olan miyom
tedavisinin ise halk arasında ‘kapalı’ olarak bilinen
laparoskopik cerrahi ile yapıldığına dikkat çekti. Cerrahi
işlemin ardından ise hastanın ağrı oranının azaldığını ve
yaklaşık 1 gün içerisinde normal hayata dönebileceğini kaydeden
Karayalçın, estetik açıdan da hastaların herhangi bir sorun
yaşamadığını aktardı.
"Her beş kadından bir tanesinde miyom var"
Karayalçın, miyom hastalığının oldukça sık görülen bir hastalık
olduğunu belirterek, "Yaklaşık olarak her beş kadından bir
tanesinde miyom var. Miyomların neden oluştuğunu bilmiyoruz.
Ancak kadınlık hormonları olarak bilinen östrojen ve progesterona
duyarlılar. Bu nedenle gebelikte büyüyorlar, menopoz döneminde de
küçülüyorlar. Bazı kişiler genetik olarak miyoma yatkınlık
gösteriyor. Bu nedenle annesinde, teyzesinde ve kız kardeşinde
miyom olanlarda miyom görülme sıklığı daha fazla" açıklamasında
bulundu.
"Miyomlar nedeniyle hastalar hamile kalmakta sorun
yaşayabiliyor"
Miyomların sebep olduğu rahatsızlıklara değinen Karayalçın,
"Öncelikle kanamaya sebep olabiliyorlar. Miyomun sayısı,
büyüklüğü ve yeri çok önemli. Eğer rahim iç dokusuna doğru
büyümüşse genellikle adet kanamalarının fazla olması, adet
kanamalarının aralarında da kanamalar olması, bol pıhtılı kanama,
kansızlık gibi şikayetlere yol açabiliyor. Yine miyomlar
nedeniyle hastalar hamile kalmakta sorun yaşayabiliyor. Eğer
miyomla beraber gebe kalırsa gebelikte düşük, erken doğum ve
doğum sonrası kanamalar daha sık görülüyor. O nedenle özellikle
düzensiz âdet kanamaları olan kadınların mutlaka jinekolog
muayene olması gereklidir." ifadelerine yer verdi.
Hastanın tanısının ultrasonografi ile koyulduğu bilgisini de
paylaşan Karayalçın, Jinekolojik muayenenin önemine dikkati
çekti. Karayalçın, "Miyomların yeri, büyüklüğü ve sayısını
ameliyat öncesi tespit etmek bizim için çok faydalı oluyor"
dedi.
"Miyom tedavisinde laparoskopik cerrahiyi tercih
ediyoruz"
Miyom hastalığının tedavisi hakkında da bilgi veren Karayalçın,
şu ifadelere yer verdi:
"Miyom tedavisinde laparoskopik cerrahiyi tercih ediyoruz. Çünkü
laparoskopik cerrahide hem taburculuk süresi kısalıyor,
enfeksiyon ve kanama oranı düşüyor. O nedenle miyomların
tedavisinde laparoskopik cerrahi tercih ediyoruz. Eğer rahimi
almamızı gerektiren durum varsa yine bunda da laparoskopik
cerrahi yapıyoruz. Çünkü yara izi çok küçük oluyor. Dediğim gibi
kanama az, enfeksiyon az, hastanede kalma süresi az. Ve
hastaların normal hayatlarına dönmeleri çok hızlı oluyor.
Miyomlarda medikal tedaviyi ancak miyom çok büyükse, ameliyat
öncesi miyomu küçültmek amacıyla kullanıyoruz. Çünkü bu ilaçlar
kişileri menopoza sokuyorlar. Ve o dönemde miyom küçülüyor ama bu
ilacı kullanmayı bıraktığınızda büyüyor. O nedenle miyomların
tedavisini cerrahi olarak yapıyoruz."
"Kasık ağrısı, karında bası hissi, sık idrara çıkma gibi
şikayetleri olanlar kadın doğum doktoruna
başvurmalı"
Hastalara genellikle yılda bir kez jinekolojik muayene
yaptırmalarını öneren Karayalçın, "Düzensiz kanama, kasık ağrısı,
karında bası hissi, sık idrara çıkma, şikayetleri olan hastaların
erkenden kadın doğum doktoruna başvurup, tedavilerini olmalarını
öneriyoruz" şeklinde konuştu.
"Laparoskopik cerrahi işlemiyle yapılan ameliyatımdan
birkaç saat sonra yürümeye başladım"
Miyom hastalığını geçiren ve laparoskopik cerrahi işlemi ile
tedavi olan Selin Altun Toprak, hastalık sürecini aktararak,
"Kasık ağrısı ve sık idrarı çıkma şikayetleriyle başvurmuştum.
Orada birkaç doktora görünmeme rağmen tam tanı konulamadı. Ben de
hocama başvurdum. Burada ilk muayenemde tanım konuldu. Sonrası
ameliyat dışında başka bir seçeneğimin de olmadığını miyomumun
yerinden ve boyutundan dolayı alınması gerektiği söylendi. Bir
hafta sonra ameliyat oldum. Ameliyat sürecim de çok rahat geçti.
Ben biraz böyle çevreden duyduklarımdan panik halde annemle
gelmiştim. Ama o geceyi de rahat geçirdim. Ameliyat sonrasını da
rahat geçirdim. Yürümemde, oturup kalkmamda, herhangi bir günlük
işimi yaparken sıkıntı yaşayacağımı düşünmüştüm ama ameliyattan
birkaç saat sonra yürümeye başladım. Günlük aktivitelerime
döndüm. Yine de bir ameliyat geçirdiğim için dikkat ediyordum.
Ama oldukça kolay ve rahat bir süreç geçirdim" diye konuştu.
Ameliyattan sonra normal hayatına çok çabuk döndüğünün altını
çizen Toprak, laparoskopik cerrahi işlemin ardından hastaneden
yürüyerek çıktığını dile getirdi.
"Hamileliğimin başında da miyomlar yüzünden kanamalarım
oldu"
Bir diğer hasta olan Gizem Yayla ise çok uzun seneler önce karın
ağrısıyla kasıkta ağrı aşırı kanama uzun süren kanamalar ve
şişkinlik ağrılarımdan dolayı hastaneye başvurduğunu kaydetti.
Yayla, "Miyomum olduğunu öğrendikten sonra özellikle her sene
kontrollerimize geliyordum. Bundan yaklaşık 11 sene önce
hamileliğimde miyomlarla ilgili bir sıkıntı yaşadım.
Hamileliğimin başında da miyonlar yüzünden kanamalarım oldu. O
yüzden hamilelikte daha sıkı kontroller yaşadım. Akabinde doğumum
sağlıklı gerçekleşti ama doğumun üzerine de bütün tıbbi medikal
tedavileri denedik. Ancak kanamalarım nedeniyle sürekli demir
tedavisi almak zorunda kaldım.
Bu yüzden de ameliyat yoluna gittik" ifadelerine yer verdi.
"Laparoskopik ameliyat sayesinde ameliyatımın akşamında
ayağa kalktım ertesi günü ise hastaneden çıktım"
Yayla, ameliyatının özellikle kapalı laparoskopik cerrahi ile
yapılmasını istediğinin altını çizerek, "Çünkü laparoskopik
ameliyatlarda iyileşme sürecinin daha hızlı olduğunu biliyorum.
Laparoskopik ameliyatı olmasının faydası şu; benim ameliyattan
sonraki 7. Günüm. Ameliyat günü ayaktaydım, ertesi gün de
hastaneden çıktım. Normal hayatıma bir hafta içerisinde döndüm"
açıklamasında bulundu.
Yayla, ameliyattın ardından herhangi bir ameliyat izinin
bulunmadığını da sözlerine ekledi.
(İHA)