Her sabah uyandığımızda haber başlıklarına göz atıyoruz. Ekonomik kriz, siyasi gerginlikler, doğal afetler, toplumsal olaylar...
Dünya her an değişiyor ve biz de bu değişimin tam ortasında, ne yapacağımızı bilemediğimiz anlarla karşı karşıya kalıyoruz.
Belirsizlik, insan zihni için yorucudur. Geleceği net görememek, planlarımızın değişmesi, hayatın kontrolümüz dışında akması bizi endişeye sürükleyebilir. Ama belki de bu, bize bir şey anlatmak istiyordur.
Şöyle bir düşünelim…
Ne zaman hayatımız tamamen öngörülebilir oldu ki? Belki de en güzel anlarımız, beklenmedik olayların içinde gizliydi. Hiç planlamadığımız bir anda aldığımız bir karar, hayatımızın en güzel hikayelerinden birine dönüştü. Hiç tanımadığımız biriyle kesişen yollarımız, bizi yeni fırsatlara taşıdı. İşte belirsizliğin içinde güçlü kalmak, hayata bu gözle bakmakla başlar.
Kontrol Edebileceklerimize Odaklanmak
Yaşam koçluğunda sıkça vurgulanan bir şey vardır: “Kontrol edebildiklerine odaklan.” Çünkü dünya sürekli değişirken, bizim elimizde olan en büyük güç, nasıl tepki vereceğimizi seçmektir. Günlük haber akışı içinde kaybolmak yerine, günümüzü bilinçli bir şekilde yönetmeyi seçebiliriz. Şu an içinde bulunduğumuz durumu düşünelim. Hepimiz ekonomik koşulların etkisini hissediyoruz. Peki, bu durumda tamamen çaresiz miyiz? Hayır! Yeni beceriler öğrenebilir, tasarruf alışkanlıkları geliştirebilir, hatta belki uzun zamandır hayalini kurduğumuz farklı bir işe yönelme fırsatını bulabiliriz.
Bunun için küçük adımlarla başlamak gerekir. Günlük bir rutin oluşturmak, kaygıyı azaltır. Sabah güne başlarken, neyi kontrol edebildiğimizi düşünmek bizi güçlü hissettirir.
Örneğin;
Sabah haberleri tüketme süremizi sınırlandırabiliriz.
Kaygıyı artıran sosyal medya hesaplarından uzak durabiliriz.
Günlük hedefler belirleyerek, ilerlediğimizi hissedebiliriz.
Duygularımızı Kabul Etmek
Belirsizlik zamanlarında kendimizi kötü hissetmemiz çok normal. “Güçlü olmalıyım” baskısı bazen ters etki yaratabilir. Oysa ki, yaşam koçluğunda önemli bir prensip vardır: Duygularını kabul et. Kaygılıysan kaygılısın, üzgünsen üzgünsün. Bunları bastırmaya çalışmak yerine, neden böyle hissettiğini anlamaya çalışmalısın.
Belki de haberlerden, çevrendeki insanların konuşmalarından, ekonomik belirsizlikten etkileniyorsun. Ama unutma, her şey geçicidir. Şu an belirsiz olan durumlar, birkaç ay veya birkaç yıl içinde tamamen farklı bir hal alabilir. Önemli olan, bu süreçte kendine nasıl davrandığın. Kendine yüklenmek yerine, bu dönemi en sağlıklı şekilde nasıl geçirebileceğini planlamalısın.
Belirsizlikle Baş Etmenin 3 Temel Adımı
Kendine Güven: Bugüne kadar başardığın şeyleri düşün. Yaşadığın tüm zorluklara rağmen buradasın, güçlüsün. Şimdiye kadar başa çıkabildiysen, bundan sonra da başarabilirsin.
Esnek Ol: Hayatta her şey planladığımız gibi gitmez. Ama bu kötü bir şey olmak zorunda değil! Beklenmedik değişimler, bazen en büyük fırsatları beraberinde getirir.
Zihnini Koru: Haberleri sürekli takip etmek yerine, zihnini besleyen şeylere yönel. Bir kitap oku, bir yürüyüş yap, sevdiğin bir şeyi öğren. Kendine küçük bir mola vermek, büyük farklar yaratır.
Hayat, Sen Plan Yaparken Akıp Gider
Hayat hiçbir zaman tamamen öngörülebilir olmadı ve olmayacak da. Ama bu, bizim her şeyin kurbanı olacağımız anlamına gelmez. Tam tersine, biz de bu değişimin bir parçasıyız ve kendi yolumuzu şekillendirme gücüne sahibiz. Belirsizlik içinde boğulmak yerine, onun içinde nasıl güçlenebileceğimize odaklanalım. Çünkü gerçek güç, değişimi kabullenmek ve onunla birlikte akabilmektir.
Bugün, bir karar ver. Kontrol edemediklerine değil, kontrol edebildiklerine odaklan. Küçük ama sağlam adımlarla ilerle. Kendine güven ve unutma: Her kriz, yeni bir başlangıcın habercisidir.