Tüfek icad oldu, mertlik bozuldu

     Halk şairimiz Köroğlu “Tüfek icad oldu, mertlik bozuldu” demiş şiirinde. Demek tüfek, bir yanı ile teknoloji mertliği, dürüstlüğü bozuyornuş. Bu orada kalmamış günümüze kadar gelmiş. Bugün bileşim teknolojisinin geldiği yapay zekaya kadar sürmüş. Yapay zekayı ilk duyduğumda düşler dünyasında gezileceğimizi düşünmüştüm. İnsansız olmaz mutlaka bir yükleme boyutu yine vardır demiştim. Fazla geçmedi bize de geldi. Biraz bilgisayar kullananda kullanabiliyormuş.

     Geçen gün biri hasta, diğeri tutuklu siyasetçilerin hazırlanmış yapay zeka ile konuşturulması denilen görüntüleri yapıldı. Sosyal medyada Atatürk’ü de konuşturulduğu gezdi. Doğrusunu söylemem gerekiyorsa, bunlar bugün için fazla ilgimi çekmedi. İki üç gün önce bir resim sergisinde idim. Çok iyi atları konu alan bir sergi. Ressam bu resimlerindeki atlarına yapay zeka ile hareket vermiş, yılkı atları gibi kır bayır dört nala koşuyorlar. Serginin bir köşesinde de bunu gösteriyordu. Epey ilgilendim. Atlar doğal atlar değil, koştukları kırda doğal değil, çizgi film gibi hazırlanma da değil. Yapay zeka ile yapılmış bir film olarak izledim.

     Bir ressam dostum pastel boya ile resim yapıyor, sergiler açıyordu. Ben de eserlerine hayrandım. Son eserlerini önceki eserleriyle yan yana getirdi. Bunun birini teknolojik olarak yapay zeka ile yaptım dedi, ayıramadım. Oysa suluboya, yağlıboya resimleri teknolojik normal bir bilgisayar ile yapılabiliniyor ama pastel boya resimde doku farklı olacağını düşünmemiştim. Bunlar plastik sanatlarda, su götürür derlerya öyle ama konu edebiyata geldiğinde sıkıntılı.

     Tanıdığım birisi birden edebiyatçı oldu ve bir öykü kitabı yazdı. Daha biz görmeden bir de, bir yerde ödül aldı. Çok yetenekli olabilir diye düşünürken, ikinci kitap ve ünlü bir yarışmada yine ödül. Peş peşe şiirler de yazıyor. Ve ağzından kaçırdı. “İstesem her gece bir kitaplık şiir yazabilirim ama ben roman yazmak istiyorum.”dedi. Sordum ya öyküler? Onlarla da fazla uğraşmıyormuş. Konuyu veriyormuş sadece…

     Böyle örnekleri çoğaldı. Artık şiir, öykü, roman yarışmalarında ödül alan eserler yapay zeka ürünü.

     Ne olacak şimdi? Köroğlu’nun dediği gibi gerçekten “Tüfek icad oldu, mertlik bozuldu” şairlik, yazarlık hatta ressamlık derken tüm sanatlarda  ilham perisini beklemeden edebiyatçılık, sanatçılık dönemi başladı.

     Sanatta duygu vardır. Sanatçı yüreğindeki sesi, söylemi kağıta dökendir. Çok derin duyguları yaşar ve dillendirir. O da bizi yakalar içine çeken yaşanmışlığı yaşatır.

     Şimdi ne olacak?  Her elimize aldığımız şiire, öyküye, romana yapay yazılmış mı, nasıl anlarımla mı uğraşacağız? Okuma zevkimiz kaçacak. Gerçek şair, yazar zaten çırpınıyor sesini soluğunu duyurmak, kendisini kabul ettirmek için. Şimdi karşısına bir de dürüstçe yazılmamış eserlerle birileri çıkacak. Ödülleri hak etmeyen yapay zekayı iyi kullananlar alacak, onların kitapları yayınlanacak. Bizde şairin, yazarın yeteneğini bırakıp şiir, öykü, roman hatta tiyatro oyunu, film senaryonu gözümüzü boyayanlardan izleyeceğiz. “Mertlik” bozulurken bizlerde elveda insan deyip robotlaşacağız…