İsrail'in vurduğu El-Ehli Baptist Hastanesi'ndeki hastalar yaşadıkları korku dolu anları anlattı

İsrail'in, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentinde yer alan El-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlediği saldırının tanıkları, yaşadıkları korku dolu anların ardından en temel hakları olan sağlık hizmetine de erişemez oldu.

Ayağında platin olduğu için yürüyemeyen Filistinli Muhammed Ebu Nasır: "Hastalardan çıkabilecek olanlar dışarı çıktı ve geceyi sokakta geçirdi, çıkamayacak olanlar ise içeride kaldı. İki füzeyle hastaneyi vurdular. Saldırı anı korkunçtu. Yaşadığımız korkudan ne olduğunu anlamadık"

Desteksiz yürüyemeyen hastalardan Ahmed Avde: "Çıkmak istedim ama tekerlekli sandalyem ya da koltuk değneğim yoktu. Koltuk değneklerini bugün getirdik. Ne olacaksa olsun, zaten bize olan olmuş daha fazla ne olabilir dedik ve çıkmadık"

Hasta yakını Afaf el-Hurani: "Yaralılar bizi bırakmayın, bizi de alın diye bağırıyordu. Ampüte edilmiş 9 yaşındaki bu kız çocuğunu (Hind el-Hurani) kız kardeşinin yatağına koyduk ve sokakta koşmaya başladık. Manzara korkunçtu. Hasta yatağıyla enkaz ve molozların arasında yol almak çok zordu. İnsanlardan bize yardım etmelerini istedik"

İsrail ordusu, 1881 yılında kurulan ve Kudüs'teki Anglikan Kilisesi tarafından yönetilen hastaneyi, 17 Ekim 2023'te düzenlediği ve 471 kişinin hayatını kaybettiği saldırının ardından 13 Nisan 2025'te yeniden bombaladı.

İçinde Hamas'a ait bir "komuta ve kontrol merkezi" olduğu iddiasıyla bombalanan hastanede tedavi gören hasta ve yaralılar, hastanenin boşaltılması talimatıyla saldırı arasında geçen 15 dakikalık kısa sürede ne yapacaklarını bilemedi. Hastalardan bir kısmı hastaneyi terk edip geceyi sokakta geçirdi, yatağa bağımlı olanlar, "ne olacaksa olsun" deyip hastanede kaldı, bazıları ise çevredeki diğer hastanelere nakledildi.

Hastanede kalanlar ile Şifa Hastanesi ya da Filistin Kızılayı Sahra Hastanesine nakledilenler saldırı sırasında yaşadıkları korku dolu anları, zorlukları ve tedavilerinin nasıl aksadığını AA'ya anlattı.

- Gece yarısı gelen tahliye emri ve saldırı

El-Ehli Baptist Hastanesi İdari Koordinatörü Musa Ayyad, 13 Nisan gecesi, saldırı sonucu şiddetli bir patlama sesiyle uyandıklarını söyledi.

Ayyad, "Hastanenin boşaltılması talimatının ardından acil servisteki doktorlar çıktı. Bazı bölümler boşaltılamadı, çünkü tahliye emriyle saldırı arasında 15 dakika gibi kısa bir süre vardı. Hasta ve yaralıların hali içler acısıydı. Yeterli miktarda ambulans olmadığı için bazı refakatçiler, hasta ve yaralı yakınlarını alıp 5 ila 8 kilometre yürümek zorunda kaldı." dedi.

Saldırı sonucu genetik laboratuvarı, alt kattaki poliklinikler ve acil bölümün vurulduğunu, patlamanın acil servis, eczane, radyoloji bölümü ve kan bankasında büyük yıkıma neden olduğunu kaydeden Ayyad, "hastanenin saldırı olduğundan beri hizmet dışı olduğunu ve yeniden faaliyete geçmesi için çalışmaların sürdüğünü" dile getirdi.

- Gazze'de güvenli tek bir "nokta" yok

Ayağında platin olduğu için yürüyemeyen Muhammed Ebu Nasır ise El-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlenen saldırıyı "insanlığa karşı işlenmiş büyük bir suç" olarak niteledi.

Hastanenin boşaltılması emrinin gece 01:30-02:00 sularında geldiğini anlatan Ebu Nasır, "Hastalardan çıkabilecek olanlar dışarı çıktı ve geceyi sokakta geçirdi, çıkamayacak olanlar ise içeride kaldı. İki füzeyle hastaneyi vurdular. Saldırı anı korkunçtu. Yaşadığımız korkudan ne olduğunu anlamadık." dedi.

Hastanenin şuan hizmet dışı olduğunu söyleyen Ebu Nasır, "Bu hastane, kuzeyde hizmet veren güvenli tek yerdi. Ama artık güvenli tek bir nokta bile kalmadı." diyerek yaşadıkları çaresizliği aktardı.

- "Başıma daha kötü ne gelebilir" dedi ve hastanede kaldı

Ahmed Avde isimli hasta, hastanenin boşaltılması yönünde uyarı geldiğinde bazılarının hasta yatağıyla dışarı çıktığını, desteksiz yürüyemediği için kendisinin hastanede kaldığını söyledi.

"Çıkmak istedim ama tekerlekli sandalyem ya da koltuk değneğim yoktu. Koltuk değneklerini bugün getirdik. Ne olacaksa olsun, zaten bize olan olmuş daha fazla ne olabilir dedik ve çıkmadık." diyen Avde, hastaneyi vuracaklarını hiç düşünmediğini kaydetti.

- Hastalar yollarda sefil oldu

Bazı hastalar ise El-Ehli Baptist Hastanesinden, Gazze kentinde Filistin Kızılayı tarafından kurulan sahra hastanesine ya da Şifa Hastanesine nakledildi.

Afaf el-Hurani, tahliye emri gelir gelmez nereye gideceklerini bilmez bir halde biri ampüte edilmiş olmak üzere 3 kuzeniyle birlikte yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:

"Yaralılar bizi bırakmayın, bizi de alın diye bağırıyordu. Ampüte edilmiş 9 yaşındaki bu kız çocuğunu (Hind el-Hurani) kız kardeşinin yatağına koyduk ve sokakta koşmaya başladık. Manzara korkunçtu. Hasta yatağıyla enkaz ve molozların arasında yol almak çok zordu. İnsanlardan bize yardım etmelerini istedik."

"Bu kız çocuğunun ne günahı var, ne zaman yürüyeceğim diye soruyor. Bu kızlar evlerini kaybetti, kardeşlerini kaybetti, yeniden ayakları üzerinde durma umutları bile kalmadı." diyen Afaf, Arap ülkelerine "bize yardım edin" diye seslendi.

Bacağı ampüte edilen Hind ise tahliye emri gelince kendilerini sokağa attıklarını, birisinin "sahra hastanesine gidin" demesiyle buraya geldiklerini, yoğunluktan ötürü önce dışarda kaldıklarını daha sonra hastane içine alındıklarını söyledi.

Hind'in ablası Hiba ise önce kaldıkları çadırın hedef alındığını ve yaralandıklarını, El-Ehli Baptist'e götürülüp ameliyat edildiklerini, oranın da hedef alınmasıyla sahra hastanesine geldiklerini ağlayarak anlattı ve yeniden yürümek istediğini ifade etti.

- El-Ehli Baptist'in vurulmasıyla diğer hastanelerdeki hasta yükü arttı

Şifa Hastanesi Tıbbi Direktörü Hasan eş-Şair ise El-Ehli Baptist'e yönelik saldırının ardından yaklaşık 40-50 hastanın yataklarıyla birlikte Şifa Hastanesine geldiğini dile getirdi.

Gazze'nin tam teşekkülü ve en büyük hastanesi iken İsrail'in saldırısı nedeniyle Mart 2024'te hizmet dışı kalan Şifa Hastanesinde 6 ay sonra poliklinik kısmının yeniden açıldığını, buna 2 ameliyathane ile 26 yataklı acil servis eklendiğini ve şuan 100 yatağa ulaşıldığını aktaran Şair, El-Ehli Baptist'ten gelen hastalardan çoğunun ameliyat olması gerektiğini, ancak 2 ameliyathanenin buna yeterli olmadığını söyledi.

Şair, sağlık sektörünün, devam eden saldırılar, ilaç ve tıbbi malzeme girişlerinin olmaması, sağlık sektöründe çalışanların bir kısmının yurt dışına göç etmesi ve kalanların da 1,5 yıldır büyük bir iş yüküyle çalışıyor olmasının, sağlık hizmetlerini olumsuz etkilediğine işaret etti.

İsrail ordusu, 13 Nisan'da, El-Ehli Baptist Hastanesine saldırı düzenlemiş, hastaneden zorunlu olarak tahliye edilen yaralı bir kız çocuğu hayatını kaybetmişti.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Margaret Harris, 15 Nisan'da AA muhabirinin sorusuna verdiği yazılı yanıtta, İsrail'in hedef alması sonucu hizmet dışı kalan El-Ehli Baptist Hastanesinin, İsrail ablukası nedeniyle onarılamadığını bildirmişti.