Buzlar eridi altından bir gizem çıktı, bu keşiflere bilim insanları da inanamadı! 'Orada çok fazla hazine gizli'

Derleyen: Sevin Turan Fotoğraflar: iStock, secretsoftheice.com, Buzul Arkeolojisi Programı

Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2025 09:22

Küresel ısınma dünyayı önemli tehlikelerle karşı karşıya bırakırken "Her şerde bir hayır vardır" sözünü hatırlatan gelişmeler de yaşanıyor. Eriyen buzulların altından çıkan gizemli nesneler, arkeologlar ve tarihçileri çok heyecanlandırıyor.

Küresel ısınmanın etkisiyle dünyanın dört bir yanındaki buzullar hızla eriyor. Bu durum gezegenimizin ve insanlığın geleceğini tehdit etmekle birlikte tarihçileri ve arkeologları heyecanlandıran gelişmelere de neden oluyor. Zira eriyen buzulların altından bilim insanlarının bile ne olduğunu açıklayamadığı şeyler çıkıyor.

Son birkaç yıldır, arkeologlar, eriyen buzulların gün yüzüne çıkardığı tuhaf aletleri, heykelleri ve insan kalıntılarını inceleyebilmek için buzulların eridiği bölgelere akın ediyor.

"Buzul arkeolojisi" adı verilen ve hızla büyüyen bu alandaki araştırmalara ev sahipliği yapan ülkelerden biri de Norveç. Norveç'te yürütülen araştırma programı Buzun Sırları'nın (Secrets of Ice) yöneticisi Espen Finstad, şu ana kadar yaklaşık 4.500 parça eser keşfedildiğini bunun dünya genelindeki buzul arkeolojisi buluntularının yarısından fazlasını oluşturduğunu söyledi.

Arkeologlar bu buluntuları kullanarak, antik çağlardaki meslek kollarına ve ticaret yollarına dair yapbozları birleştirmeye çalışıyor. Özellikle bu yıl keşfedilen bazı parçalar araştırmacıları bile şaşırtmış durumda.

Buzlar eridi altından bir gizem çıktı, bu keşiflere bilim insanları da inanamadı Orada çok fazla hazine gizli

1700 yıllık bir at nalı (Fotoğraf: Buzul Arkeolojisi Programı)

İNSANLAR BİNLERCE YILDIR NORVEÇ'İN BUZULLARINI AŞARAK TİCARET YAPIYOR

Taş Çağı'nda avlanma, seyahat ve ticaret rotalarının, Norveç'in kıyısı ile iç kesimleri arasında bulunan dağlardan geçtiğini vurgulayan Finstad, Business Insider'a yaptığı açıklamada, "Bu ticaret rotalarının bir kısmı buzdan geçtiği için şanslıyız" dedi.

Antik çağdaki yolcuların geride bıraktığı nesneler, asırlar boyunca buzların altında kaldı.

Ancak son on yıllarda enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla kullanılan fosil yakıtların yanması sonucu atmosfere salınan sera gazları, küresel sıcaklıkların artmasına neden oldu.

BAZI EŞYALAR ASIRLARDIR DEĞİŞMEMİŞ

Dünyanın dört bir yanındaki buzulların erimesiyle, içlerinde sakladıkları antik eşyalar açığa çıktı.

Bu eşyaların bazıları oldukça tanıdık şeyler. Örneğin günümüzde kullanılanlara çok benzeyen kalın parmaksız eldivenler, insanların asırlardır ellerini ısıtmak için aynı yolu izlediğini ortaya koyuyor.

Ancak bugün kullanılanlardan çok farklı eşyalar da var. Örneğin bir ucu sivriltilmiş tahta bir kazığın diğer ucuna takılmış dört dişli bir demirden oluşan alet ilk bakışta bir kazmayı andırıyor. Ancak arkeologlar bu aletin yumurta, hamur ve benzeri şeyleri karıştırmak amacıyla kullanılan bir çırpma teli olduğuna inanıyor.

Buzlar eridi altından bir gizem çıktı, bu keşiflere bilim insanları da inanamadı Orada çok fazla hazine gizli


Soldaki bir eldiven (Johan Wildhagen/Palookaville) sağdaki ise inanılmaz ama bir çırpma teli (Fotoğraflar: secretsofice.com)

"ORADA ÇOK FAZLA HAZİNE GİZLİ"

Arkeologların ziyaretlerinde en fazla verim aldıkları bölge Lendbreen yüzey buzulu ve çevresi. "Oradaki buzda çok fazla hazine gizli" diyen Finstad, Lendbreen'in Vikingler döneminde ve Orta Çağ'da çok yaygın kullanılan bir seyahat rotası olduğuna dikkat çekti.

Bu nedenle arkeologlar hızla erimekte olan bu bölgeyi her yıl ziyaret ediyor.

Son olarak 2024 yazında yaşanan erime, birçok yeni keşifle sonuçlandı. Finstad, "Özellikle mevsimin sonundaki erime çok hızlıydı" dedi.

"HEDİYE GİBİ BİR ŞEYDİ, ÇOK GÜZELDİ"

Finstad'ın yedi arkeologdan oluşan ekibi, buzların altından çıkan eşyaların peşinde bir düzine bölgeyi ziyaret etti. Yük beygirlerinden yardım alan araştırmacılar, donanımlarını bu şekilde taşıyıp Lendbreen'de kamp kurdu. Finstad burada 9 gün kaldıklarını söyledi.

Finstad bulguları arasında, "bugüne kadar buldukları en iyi korunmuş iki ok"un olduğunu belirtti.

Söz konusu oklardan biri bulunmayı beklercesine buzun üzerinde yatmış bekliyordu. Normalde parçaları çıkarmak için biraz kazı yaptıklarını, ancak bu oku hiçbir şekilde zorlanmadan yerden aldıklarını belirten Finstad, "Buzda bu kadar iyi korunmuş oklar bulmak çok nadirdir. O nedenle hediye gibi bir şeydi. Çok güzeldi" ifadelerini kullandı.

Buzlar eridi altından bir gizem çıktı, bu keşiflere bilim insanları da inanamadı Orada çok fazla hazine gizli


1300 yıllık bu okun fotoğrafı Espen Finstad'a ait (Kaynak: secretsofice.com)

BİR OK UCU NELER NELER ANLATIYOR

Finstad, buzullardan çok fazla ok çıktığını çünkü Demir Çağı'nda ve Orta Çağ'da ren geyiği avının "neredeyse bir endüstri gibi" olduğunu belirterek, "İnsanlar ren geyiklerini hem kendileri yemek hem de pazarlarda satmak için avlıyordu" diye konuştu.

Üstelik bu oklar, geçmişte yaşamış toplumlara dair önemli ipuçları da taşıyor.

Örneğin buzullarda bulunan okların bazılarının kafaları çok uzaklardaki nehirlerde yaşayan midyelerin kabuklarından yapılmış. Bu da araştırmacılara, insanların ne kadar uzak mesafelere seyahat ettiğini ve ticaret yollarının nereden nereye uzandığına dair önemli veriler sunuyor.

Finstad'ın ekibinin geçen sezon bulduğu tarih öncesi oklardan bazıları, kuyruklarındaki tüylere varana kadar korunmuştu. Bu tüylerin çok hassas olduğuna ve binlerce yıl boyunca dayanmasının çok zor olduğuna dikkat çeken Finstad, bu tür buluntuların çok nadir olduğunu söyledi.

HER ŞEYİN ADINI KOYMAK MÜMKÜN DEĞİL

Buldukları bazı parçaların tek kelimeyle "tuhaf" olduğunu sözlerine ekleyen Finstad, küçük odun, deri ya da kumaş parçalarının ne olduğunu tespit etmenin neredeyse imkânsız olduğunu belirtti.

Finstad, Lendbreen'de 2024 yılında 50 kadar küçük, gizemli nesne bulduklarının altını çizerek, "Bunlar günlük hayatta kullanılan her tür ufak tefek şeyler. Vikingler dönemine ya da daha eskiye aitler. Bunları başka arkeolojik bağlamlarda bulamıyorsunuz. En azından Norveç'te durum bu. Çünkü bu eşyalar yok oluyor, doğada kayboluyor" dedi.

Kışın gelişiyle yoğun kar yağışının arkeologların çabalarına engel olduğunu ifade eden Finstad, "Ama bu yaz nereye bakmamız gerektiğini biliyoruz. Geri dönmek için sabırsızlanıyoruz" diye konuştu.