ALFA Yayınları, kadınların toplumsal, kültürel ve politik açıdan beş ciltte bütünlüklü bir şekilde ele alan Georges Duby ve Michelle Perrot'nun editörlüğünde kadınların Tarihi (L' Histoire des Femmes en Occident) serisini yeni bir edisyonla okurlarla buluşturuyor.

İlk kez 1990'ların başında yayımlanan ve kısa sürede dünya çapında tarih, çağdaş ve kadın çalışmaları alanındaki başvuru kaynağına dönüşen bu eşsiz koleksiyon, ALFA Yayınları'nın karton kapağı ve ciltli edisyonlarıyla raflarda yerini aldı.

Yüzyıllar boyunca tarih boyunca yazımı gerçekleşen eylemlerle şekillendi. Savaşlar, fetihler, imparatorluklar ve büyük siyasi dönüşümler anlatılırken, kadınların çoğu durduruldu ; genel alanlardan dışlanmış, özel alanla sınırlandırılmış bir dağılım değerlendirildi.

Ancak 20. yüzyılın ikinci yarısında birlikte başlayan feminizm dalgaları, bu geleneksel suskunluğu sorgulamaya ve dönüştürmeye başladı. İşte Kadınların Tarihi serisi, tam da bu çabanın bilimsel ve entelektüel bir ürünü olarak ortaya çıkıyor.

Georges Duby ve Michelle Perrot'nun liderliğinde, alanında uzman onlarca ismin kârıyla elde edilen bu beş ciltlik dev eser, kadınların Batı uygarlığı içindeki yeri, rollerini, temsillerini ve mücadelelerini dönemsel ve tematik bir yaklaşımla inceliyor. Tarih yalnızca bireysel değil, kadınların da şekillendirdiği bir alan olarak yeniden inşa ediyor.

KADINLARA KATKI SUNUYOR

Kadınların Tarihi , Türkiye'deki kadın çalışmaları, toplumsal cinsiyet araştırmaları, ürünler ve tarih bölümleri için temel başvuru kaynaklarından biri. Ahmet Fethi Yıldırım'ın ustalıkla Türkçeleştirdiği bu eser, yalnızca akademik çevrelere değil, konuya ilgi duyan tüm okurlara hitap ediyor. Bugünün dünyasında kadınların karşı karşıya kaldığı eşitsizlikler, görünür kılınmışlıklar ve mücadeleler düşünüldüğünde bu serinin ne kadar güncel ve gerekli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.

Kitapları kısaca tanıyalım;

KADINLARIN TARİHİ- 1

Sayfa: 632

Kadınların temsili ile gerçek dünyadaki arasındaki uçurum, antikçağın en temel bölümlerinden biridir. Batı'daki kadınların buluşmasına yoğunlaşan ve çok yönlü bir tarih sunan Kadınların Tarihi bu ilk ciltte, antikçağda toplumsal cinsiyetin nasıl inşa edildiği yerde yer alıyor.

Arkeolojik ve kayıtlı parasal olayların sonuçları, hukuki ve sosyal konumlarının çıkışına kadar çıkış noktasına sererken Platon ve Aristoteles'in cinsiyet felsefesinden Roma hukuklarındaki ayrımcılığa, kadınların dini rollerinden Hıristiyanlığın doğuşuyla birlikte ortaya çıktıklarına kadar geniş bir perspektif sunuyor.

KADINLARIN TARİHİ- 2

Sayfa: 624

Kadınların toplumsal konumlarının erkek egemen yapılarının keskince belirlendiği bir dönemdir. Batı'daki kadınların geçmişine yoğunlaşan ve çok yönlü bir tarih sunan Kadınların Tarihi bu ikinci ülkede, küresel Avrupa'da kadınların yeri incelerken dini otoritelerin, evlilik kurumunun, feodal düzenin kadınlarının nasıl konumlandırdığını ortaya koyuyor.

Kilise yazışmalarından mektuplara ve yasal düzenlemelere kadar genişleyen kaynak bir aralığı, kadınların hareket halindeki verilerinin sürekliliğini gösterirken kadınların bu yapıları içinde nasıl direndiğini ve kendi kapasitelerinin inşa edildiğini de gözlerine seriyor.

KADINLARIN TARİHİ-3

Sayfa: 640

16 ile 18. yüzyıl arasında Avrupa'da yaşanan büyük entelektüel dönüşümlerle bir yandan kadınların kamusal varoluşunu destekleyen fikirler gelişirken diğer toplumsal yandan cinsiyet normları keskinleşmiştir.

Batı'daki kadınların geçmişine yoğunlaşan ve çok yönlü bir tarih sunan Kadınların Tarihi bu üçüncü sıradan, kadınların çalışma ve eğitim hayatındaki yaşamlarındaki konumlarını, annelik rollerini, yaratılmış güzellik normlarını incelerken sanat ve edebiyat gibi alanlarda üretilen kadın imgesini düzenli olarak yatırıyor.

Kitap aynı zamanda kadınların bu dönemde bireysel ve kolektif olarak toplumsal normlara nasıl okuduklarını, entelektüel ve politik alanda kendilerinin yer açan mücadelelerini de ele alıyor.

KADINLARIN TARİHİ- 4

Sayfa: 680

Fransız Devrimi ile 1. Dünya Savaşı arasında çalkantılı dönemlerde, kadınların toplumsal konumları radikal ve yoğun biçimde tartışılmış, kadın emeğine ve kişiliğine bakışı yeniden şekillenmiştir. Batı'daki kadınların geçmişine yoğunlaşan ve çok yönlü bir tarih sunan Kadınların Tarihi bu dördüncü devrim, devrimin kadınların vaatleri ile kadınların maruz kaldıkları aralarındaki ayrılıkları, kadınların yaşadıklarını, beden politikalarının gelişimleri, ev içi rollere ilişkin bilgilerin yükselişini ve hak mücadelelerini ele alıyor. Kadınların siyasi hak ve özgürlüklerin yükseldiği bu dönemde, edebiyat, eğitim, siyaset ve toplumsal hareketler akışında inceleniyor.

KADINLARIN TARİHİ- 5

Sayfa:752

20. yüzyıl, kadınlar için toplumsal, siyasal ve kültürel dönüşümün hız kazandığı bir dönemdir. Batı'daki kadınların geçmişine yoğunlaşan ve çok yönlü bir tarih sunan Kadınların Tarihi bu beşinci şehir, savaşlar, devrimler, rejim değişimleri ve ekonomik dönüşümlerle şekillenen bu dönemde kadınların yaşadığı ölüm değişimleri incelenmektedir. Bu dönemde, geleneksel cinsiyet rolleri kadınlar üzerinde baskı aracı olarak kullanılarak yeniden üretilerek ekonomik çözüm arayışları, artan siyasal görünümler ortaya çıkarken, feminist dalgaların yükselişi ve kadının kendi lehine söz hakkının serbest bırakılması güçlendirildi.